Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının Türkiye'ye yapılan mali yardımların azaltılması için bugün mutabakata varması sonrası Birlik bürokratları harekete geçti.

Kendilerine böyle bir talebin ulaştığını kaydeden AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Brüksel'de düzenlenen iki günlük zirvede bir açıklama yaparak "katılım öncesi fonların kesilmesi ya da yeniden yönlendirilmesi konusunda değerlendirmede" bulunmalarının istendiğini söyledi.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de "iki ya da üç seçeneğin" masada bulunduğunu kaydetti. Ancak değerlendirmelerin ne zaman tamamlanacağına dair bir takvim açıklamadı.

Yirmi sekiz üye ülkeli AB liderlerinin katıldığı zirveye başkanlık eden Tusk, Ankara ile kapıları açık tutmak istediklerini ancak Türkiye'deki mevcut gerçekliğin bu durumu zorlaştırdığını dile getirdi. Konsey Başkanı, "Türkiye AB ile ilişkilerinde tüm üye devletlere saygı duymalıdır" ifadesini kullandı.

AB'nin Türkiye'ye 2014-2020 yılları arasında katılım öncesi mali yardım kapsamında yaklaşık 4 milyar 450 milyon Euro'luk taahhüdü bulunuyor.

Ancak son dönemde özellikle Türk ve Alman hükümetleri arasında yaşanan gerginlik dolayısıyla Başbakan Angela Merkel bu fonlarda kısıntı yapılması için girişimlerde bulunmuştu.

Zirvede konuşan Merkel, mülteci mutabakatı kapsamında Ankara'ya taahhüt edilen mali yardımın ise ödenmeye devam edeceğini belirtmişti.

Almanya, özellikle vatandaşlarının kendilerince Türkiye'de haksız yere tutuklu olması nedeniyle Ankara'nın politikalarından rahatsız olduğunu defalarca dile getirmişti.

Merkel tüm bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda Gümrük Birliği anlaşmasının genişletilmesinin de söz konusu olamayacağını ilan etmişti.

Ancak AB üyelerinin Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yönelik fazlasıyla çaba harcadıkları konusunda hemfikir olmaları nedeniyle, Türk hükümetine bu kapsamdaki 3 milyon Euro'luk ödenekte kesinti olmayacağını söylemişti.

Ödenek kesintileri önerisine karşın Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci, aday ülkenin stratejik bir ortak olması dolayısıyla devam edecek.