Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başında bulunduğu istifa etmiş hükümetin 7 Haziran seçimlerinden bu yana bugüne kadar görülmedik ölçüde atama furyasına girdiğini söyledi.
İstifa etmiş hükümetlerin demokratik geleneklere ve Anayasa'ya göre günlük kısa vadeli icraatlar yapabileceklerini belirten Hamzaçebi, "7 Haziran'dan bu yana 825 kararname ile atama yapıldığını görüyoruz. Ahmet Davutoğlu sık sık kürsülere, ekranlara çıkıp demokrasi, Anayasa, hukuk diyor. Sizin hukuk anlayışınız bu mudur? Arkasında halkın desteği kalmamış bir hükümetin 2,5 ayda 825 atama yapması doğru mudur, demokratik midir, meşru mudur? Anayasa'yı dilinizden düşürmüyorsunuz yaptığınız bu atamaların hiçbiri Anayasa'ya uygun değildir." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Ortada istifa etmiş bir hükümetin bulunduğunu belirten Hamzaçebi, şunları kaydetti: "İstifa etmiş hükümetler demokratik geleneklere ve Anayasa'mıza göre günlük kısa vadeli icraatlarla yetinirler. Kamu hizmetlerinin aksamaması için ne gerekirse onu yaparlar onun dışında asli işlere girişmezler. Çünkü istifa etmiş hükümetlerin arkasında halk desteği kalmamış hükümetlerin esaslı işlere girmesi doğru değildir. Girerse demokratik olmaz meşru olmaz." Davutoğlu'nun başında bulunduğu istifa etmiş hükümetin seçimden bu yana bugüne kadar görülmedik ölçüde atama furyasına girdiğin anlatan Hamzaçebi, şu ifadeleri kullandı: "Bu atamaları bir furya olarak isimlendirmek mümkün çünkü çok sayıda atama vardır. 7 Haziran'dan bu yana istifa eden bu hükümetin rutin atamalar hariç örneğin yeterlilik sınavı kazanan müfettişlerin ataması bu bir rutin atamadır bunların haricinde 7 Haziran'dan bu yana 825 kararname ile atama yapıldığını görüyoruz. Bunu bir şeyle kıyaslamamız lazım. 22 Aralık 2014 tarihi ile 7 Haziran 2015 tarihleri arasındaki dönemi alıyorum bu dönem Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim takvimini ilan ettiği dönemden başlıyor. 6 aylık dönemde kararnameli atama sayısı 265. Seçimden önceki 6 ayda 265 atama, seçimden sonraki 2,5 ayda bunun 3 katından daha fazla 825 atama."
Ahmet Davutoğlu'nun sık sık kürsülere, ekranlara çıkıp demokrasi, Anayasa, hukuk dediğin kaydeden Hamzaçebi, şöyle konuştu: "Sizin hukuk anlayışınız bu mudur? Arkasında halkın desteği kalmamış bir hükümetin 2,5 ayda 825 atama yapması doğru mudur, demokratik midir, meşru mudur? Anayasa'yı dilinizden düşürmüyorsunuz, yaptığınız bu atamaların hiçbiri Anayasa'ya uygun değildir. Bunun bir nedeni var, elbette durup dururken bu atamalar yapılmıyor. Davutoğlu kendiliğinden bu atamaları yapmıyor, kendisine verilen bir talimat var. 1 Kasım seçiminden Adalet ve Kalkınma Partisi kuvvetle muhtemel yine tek başına iktidarı elde edemeyecek. İktidarı kaybedecek, Türkiye'yi yönetme imkanını bulamayacaktır. Türkiye'yi yönetme imkanı bulamayacak olan Adalet ve Kalkınma Partisi şu an ki hükümet ile mevcut kadroları kendine yakın olduğunu düşündüğü kişilerle doldurmak suretiyle gelecek olan hükümetin atama imkanını elinden almak istemektedir. Bir hükümet, koalisyondan sonra gelip bu kadrolara atama yapabilir bunu engelleyelim, dolduralım ki atama imkanı bulamasın. Nasıl olsa Saray bizde. Bunların hiçbirinin çözüm olmayacağını seçimden sonra göreceğiz. Seçim sonrası kurulacak olana CHP'nin kuracağı hükümetin önünde bu atamaların hiçbiri engel olmayacaktır, bunların hepsinin çözümleri CHP'de vardır."
GELİN TUTANAKLARI KAMUOYU ÖNÜNDE AÇIKLAYALIM
Ahmet Davutoğlu'na çağrı yaparak kamuoyunda tereddüt yaratmaya yönelik açıklamalar yapmaması çağrısında bulunan Hamzaçebi, "Gelin isterseniz dış politika eğitim isterseniz tamamı bütün tutanakları kamuoyu önünde açıklayalım. Esasen bunların gizli kalmasına ihtiyaç yoktur. 'Çok gizli şeyler konuşuldu' denecek şeyler değil. Ama iki heyet başlangıçta bunların gizli kalması yönünde karar aldı biz de buna sadakat gösteriyoruz. Böyle olduğu halde Davutoğlu, 'burada çok gizli şeyler konuşulmuş da bu gizli şeylerle ilgili bilgi veremem. Bu gerekçelerde CHP ile bir hükümet kuramayız' diyerek bir gerekçe yaratamaz." dedi. CİHAN