Genel Cerrah Prof. Dr. Alihan Gürkan, obezite hastalığının çağın vebası olarak adlandırıldığına dikkat çekti. Yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bilgi eksiklikleri nedeniyle obezitenin gün geçtikçe arttığını vurgulayan Gürkan, "Obezite vücuttaki dengeleri altüst ederek pek çok ciddi hastalığa ve kansere neden oluyor. 18 yaşından 50 yaşa kadar olan erişkin yaşamda sürekli olarak kilo almak, menopozdan sonra meme kanseri riskini de arttırmaktadır." dedi.
Alihan Gürkan, obezite ve obezitenin neden olduğu kronik hastalıklar, obezitenin cerrahi tedavisi ve sağlıklı kilo kontrolünün sağlanması konularında bilgi verdi. Kanserlerin yüzde 7'sinin oluşumunda obezitenin doğrudan etkisinin olduğunu belirten Gürkan, "Pek çok kronik hastalığın en önemli nedeni olan aşırı kiloların kontrol altına alınması, yalnızca estetik değil sağlık açısından da büyük önem taşıyor. Eğer bir kişi vücut kitle indeksini yüzde 1 azaltırsa ya da yaklaşık olarak 1 kilo kaybederse, dünyadaki yıllık 100 bin kanser vakası engellenebilir." dedi.
Obezitenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok ciddi bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Gürkan, "Obezite bir estetik veya duruş problemi değil hastalıktır. Yapılan araştırmalar 2030 yılında obezitenin yılda 500 bin kanser vakasına neden olacağını göstermektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de bu tablodan payını alması kaçınılmazdır. O nedenle hem kişisel hem de toplumsal olarak gerekli tedbirlerin vakit kaybedilmeden alınması gerekmektedir." diye konuştu.
YAŞLA BİRLİKTE KİLO ALIMINA DİKKAT!
Prof. Dr. Gürkan, obezitenin özellikle bazı kanser türleri ile yakından ilişkili olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Östrojen yağ hücrelerinde üretilen bir hormondur. Yağ dokusunda oluşan ekstra miktardaki östrojenin, özellikle meme ve rahim kanserlerinde etkisi büyüktür. Şişman insanların kanlarındaki insülin ve insülin benzeri büyüme faktörleri, kanserlerin artmasında etkili olmaktadır. 18 yaşından 50 yaşa kadar olan erişkin yaşamda, sürekli olarak kilo almak menopozdan sonra meme kanseri riskini arttırmaktadır. 18 yaşından sonra bir kadının yağ hücreleri ne kadar artarsa, östrojen seviyesi de o derece artar. ABD'de yapılan çalışmalar, 18 yaşından menopoz dönemine kadar olan süreçte 9-10 kilo alan bir hasta grubunun meme kanseri riskinin yüzde 15 arttığını göstermiştir. Aynı hasta grubu, 22 kilo alanlar ile kıyaslandığı zaman, riskin yüzde 45'e çıktığı görülmüştür. Menopozdan sonra kilo vermek de meme kanseri riskini düşürmektedir. Menopozdan sonra 2- 5 kilo veren kadınların meme kanseri riski kilo vermeyenlere göre yüzde 20 daha azalmaktadır."
CERRAHİ TEDAVİ HAYAT KURTARIYOR
Obezite cerrahisinin kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmayıp yaşam kalitesini arttırdığına dikkat çeken Gürkan, insanların yaşamları boyunca kilo almalarının, kanser konusunda her zaman risk oluşturmakta olduğunun altını çizdi. Gürkan, şunları kaydetti: "Her 3 kişiden birinin yaşamını aşırı kilolu olarak sürdürdüğü ABD'de mide ve bağırsak kanserine yakalanan hastaların önemli bir bölümü obez bireylerdir. Kanser nasıl ciddiyetle ele alınan ve tedavi edilen bir hastalıksa, obezite de aynı şekilde tedavi edilmelidir. Tedavide en etkili ve kalıcı yöntem cerrahidir. Diyet ve egzersizle daha düşük oranda başarı sağlanırken, cerrahide bu oran çok daha yükseliyor. Dolayısıyla obez hastalarımızın kalp damar sistemi hastalıklarına yakalanmaması, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi rahatsızlıklar oluşmaması için vakit kaybetmeden tedavi olması çok önemlidir. Sağlık Bakanlığı'nın 2010 yılında yaptığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'na göre erkeklerde yüzde 20,5 olan obezite sıklığı kadınlarda yüzde 41'lere ulaştığı görüldü."
CİHAN