Duruşmanın başında Kabakçı’nın bırakılmaması yönünde mütalaa veren savcı, buna gerekçe olarak dosyasında eksikleri gösterdi. Mahkeme heyeti de bu görüşe katılarak gazeteci Şirin Kabakçı’nın tutukluluğuna devam kararı verdi.

Savunmasını Konya Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanarak yapan Şirin Kabakçı, Dijitürk üyeliğini talimatla iptal ettiği iddiasına çok çarpıcı bir cevap verdi. Üyeliğini iptal tarihinin Temmuz 2014 olduğunu belgesiyle ispatlayan Kabakçı, ”O tarihte talimat denilen o açıklama söz konusu bile değildi.” dedi. Bylock kullanmadığını, banka hesaplarında dikkat çeken herhangi bir durum olmadığını resmi yazılarla ortaya koyan ve savcının iddialarını boşa çıkaran Kabakçı, Konya’da görev yaptığı süre boyunca habercilik dışında herhangi bir faaliyetinin olmadığını vurguladı. Tahliye talebini yineleyen Kabakçı, “16 aydır tutukluyum. Ailem Bartın’da yaşıyor. 3 kızımın babalarına ihtiyacı var.” sözleriyle ifadesini tamamladı.

 

Gazeteci Şirin Kabakçı’nın avukatı Cumali Aydemir ise savcının mütaalasına itiraz ettikten sonra, Zaman Davası’nda örgüt üyeliği suçlamasından beraat eden sanıkları örnek göstererek müvekkilinin durumunun bu kişilerden farklı olmadığını söyledi. “Müvekkilim görev süresince sadece gazetecilik faaliyetinde bulunmuştur. Mesleğinin dışında herhangi bir örgütsel faaliyette bulunduğuna dair bir tek tanık beyanı dahi yok. Müvekkilim bu davada beraat edecektir. Zaman gazetesine kayyım atandıktan sonra da çalışmaya devam etmiştir. Kendisi 16 aydır tutukludur. Ailesi mağdurdur, tahliyesini talep ediyorum.” şeklinde savunma yaptı.

Somut hiç bir suçlamanın bulunmadığı dosyada eksikler olduğuna hükmeden mahkeme Kabakçı’nın tutukluluğunun devamına hükmetti ve duruşmayı 9 Ekim 2018’e erteledi.