Sözcü TV’de gazeteci İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen eşi Sinan Ateş’in 15 Temmuz sonrasında kurulan Araştırma Komisyonu’ndaki göreviyle ilgili bilgiler verdi. Ateş hem MHP hem de AKP'de kurulan komisyonların bir mahkeme gibi davrandığını, insanların bu komisyonlardan çıkan kararlarla cezaevine gönderildiğini ifşa etti. Ateş'in verdiği bilgiye göre kimlerin cezaevinden çıkacağına ya da görevlerine iade edileceğine mahkemeler değil de bu komisyonlar karar verdi.
Ayşe Ateş, eşi Sinan Ateş’in MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yaptığı dönemde MHP’nin 15 Temmuz sonrası kurulan Araştırma Komisyonu’nda aktif görev aldığını anlattı. Ateş'in Sözcü TV'de verdiği bilgiye göre komisyonda en aktif olanlardan biri de eşi Sinan Ateş idi. Ayşe Ateş'in anlattığına göre 10 bine yakın ismin dosyası MHP'de kurulan komisyona geldi. Sinan Ateş ise bu isimlerin Hizmet Hareketi ile bir ilişkisinin olup olmadığını araştırdı. Hazırladığı liste ise MHP'nin ardından AKP'ye ulaştırıldı. AKP'de kurulan komisyonun başkanlığını ise Abdülhamit Gül yapıyordu.
Daha sonra ise hazırlanan listeler üzerinden kimlerin cezaevine gireceği, kimlerin cezaevinden çıkacağı ya da görevlerine iade edilip edilmeyecekleri mahkeme yerine bu heyet tarafından karara bağlanıyordu.
Ayşe Ateş'in SözcüTV'deki konuyla ilgili açıklamaları ise şu şekilde:
“F... komisyonunun başında İsmet Büyükataman vardı. Sinan, İsmet Büyükataman’ın danışmanı olduğu için büyük oranda bu işi Sinan yapıyordu. Daha doğrusu hep Sinan yapıyordu. İsimler geliyordu, yaklaşık 10 bin kişilik bir isim listesi geldi neredeyse toplamda. Bunlar işte ülkücü olduğunu söyleyen, ‘f...' ile irtibatımız yok, bizim bir suçumuz yok’ diye gelen insanların bilgilerini, belgelerini topluyordu. Arıyordu hani birilerini, bulundukları yerlerde. Onlardan referanslar alıyordu. Hani ilgisi olmadığına kanaat getirdiklerini de kanaatle. Yalnız şöyle bir şey var; hani ‘Sinan bunu işte cezaevinden çıkardı’ diyorlar… Sinan, ‘bu f....'cü bu f...'cü değildir’ diye bir şey yapmıyordu. Sadece bir liste hazırlıyordu genel kanaate göre. Bu listeyi de AKP tepedeki komisyona, darbe komisyonuna götürüyordu. O zaman da bu komisyonun başında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül vardı. Kendisine iletiyordu. Onlar da artık kendi araştırmalarına göre son kararı verip, ‘f...’cü ya da değil’ işte artık cezaevinde ise çıkacak ya da göreve iade edilecekse onun kararını da onlar veriyordu.”