15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olayların önemli bir bölümünün üzerindeki sır perdesi hala kaldırılabilmiş değil. Bu durum başta, olayların arkasındaki isimler olarak gösterilen kişiler olmak üzere toplumun önemli bir bölümünde büyük bir mağduriyete ve travmaya dönüştü.
AKP rejimi, 15 Temmuzla ilgili savunduğu tezin aksini savunan, cevapsız sorulara cevap arayan herkesi terörist yaftasıyla cezaevine gönderiyor. Durum böyle olunca da birçok soru sorulamıyor ve de şüpheli durumlar aydınlatılamıyor.
• Askerlerin terör saldırısı, tatbikat, askeri kışlaların korunması gibi gerekçelerle davranmış olmaları mümkün mü?
• Askerin meşru müdafaa ve silah kullanma yetkisi çerçevesinde davrandığı durumlar var mı?
• 251 ölümün her birini askere bağlayacak her türlü şüpheden uzak ve yeterli delil var mı?
• Keskin nişancı ve meçhul timlerin varlığına dair çok güçlü deliller varken bu mesele tüm boyutlarıyla soruşturuldu mu?
15 Temmuz'un ardından bu ve benzeri birçok soru hala cevabını arıyor. Sorulara cevap vererek gerçeği ortaya çıkarmaya çalışan ve bu bakış açısıyla sosyal medya imkanlarını kullanarak bir araya gelen, ellerindeki bilgi ve belgeleri bir araya getiren bazı gönüllüler ‘’15 Temmuz Ölümlerini Araştırma Platformu’’ adıyla bir araya geldi.
Platform; somut veriler, bilirkişi raporları ve mahkeme kayıtları ile hayatını kaybeden 251 kişiden bir çoğunun iddia edildiği gibi askerlerin silahından çıkan mermilerle değil, farklı şekillerde hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Yapılan çalışmalarda şu ana kadar 63 dosya açığa çıkarıldı. 39 dosya ile ilgili araştırma ise devam ediyor.
Platform çalışmalarının yer aldığı "15temmuzplatformu.com' ve '251sehitgercegi.com' isimli sitelerse yayın hayatına başladı. Ayrıca platformun çalışmaları 15 Temmuz Ölümlerini Araştırma Platformu isimli Twitter hesabından da takip edilebilir.