15 Temmuz günü öğlen saatlerinde görevli olduğu Kara Havacılık Komutanlığı’ndan MİT’e giderek “Hakan Fidan’ın kaçırılacağı” istihbaratını veren binbaşı O.K, dokunulamaz oldu. OHAL kapsamında KHK ile önce ihraç sonra göreve iade edilen ve ardından MİT’e geçen O.K’nın darbe girişimi ile ifade vermediği öğrenildi. Kara Havacılık Komutanlığı’na ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Alpaslan Karabay, tanık olarak ifadesini almak için MİT’ten izin istedi, ancak hiçbir yanıt alamadı.
Cumhuriyet‘ten Alican Uludağ‘ın haberine göre binbaşının ifadesi alınamadığı için ihbarın MİT’e ne şekilde yapıldığı, içeriğinde neler olduğu, neden daha önceden önlem alınmadığı gibi sorular yanıtsız kaldı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay’ın Kara Havacılık Komutanlığı ile ilgili hazırladığı İddianamede, MİT’in Yenimahalle ilçesindeki yerleşkesine helikopterle düzenlenen saldırıda yaralanan 3 MİT personeli de “müşteki” olarak yer aldı. 3 MİT’çinin isimleri deşifre olmaması amacıyla iddianameye “T-02735”, “M-11125” ve “M- 11238” kodlarıyla yazıldı.
2 bin 489 sayfalık iddianamede Kara Havacılık Komutanlığı’ndaki olaya dahil olan herkes vardı, MİT’e giden Binbaşı O.K yer almadı. Oysa Binbaşı O.K, 15 Temmuz darbe girişiminin ve Kara Havacılık Okulu’nda yaşananların en önemli tanığıydı. İddianamede, binbaşının ne tanık, ne müşteki, ne de şüpheli olarak ifadesine başvurulmadı.
Haberde şu ayrıntılara yer verildi:
“Pilot binbaşının MİT’e ne şekilde ihbarda bulunduğu ise ancak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ile dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in tanık olarak alınan ifadelerinden anlaşıldı. MİT’ten gelen bilgi üzerinden konuşan Çolak’ın ifadesine göre 14 Temmuz 2016 Perşembe günü Kara Havacılık Komutanlığı’ndaki bir pilot binbaşı (Deniz Aldemir), Ankara dışında izinli olan diğer bir pilot binbaşıyı (İhbarcı O.K) telefonla arayarak CH- 47 CHİNHOOK helikopterlerinin kabul töreni hazırlıkları nedeniyle gösteri uçuşu yapılacağından, 15 Temmuz 2016 Cuma günü Kara Havacılık Komutanlığı’nda bulunması gerektiğini belirtti. Bunun üzerine Ankara’ya dönen binbaşı O.K, ertesi gün yani cuma günü gelip Binbaşı Deniz Aldemir’i gördü. Aldemir, Binbaşı O.K’ye “bugün akşam l9.00’dan itibaren 2 adet skorsky l adet Cougar helikopteri ile izinsiz olarak uçuş yapılacak. Uçuş geç saatlere kadar devam edecek. Bu arada MİT Müsteşarı Hakan Fidan alınacak” dedi. Bunun üzerine O.K, yorgunluk ve duş alma bahanesiyle birlikten ayrıldı, Yenimahalle’deki MİT karargâhına gidip ilgililere bilgi verdi. MİT ihbarı ve iki binbaşının ismini Genelkurmay 2. Başkanı’na iletti. Söz konusu ihbarcı, MİT’e bilgi verirken kendisinin de cemaatçi olduğunu itiraf ettiği iddia edildi.
MİT zaman geçirdi
Kara Havacılık iddianamesinde, binbaşının MİT’e ihbarı “öğlen saatlerinde” yaptığı anlatıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’i ancak 16:16’da telefonla arayarak bilgilendirdi. Bir MİT Müsteşar Yardımcısı, 17.32’de Genelkurmay karargâhına gelerek Yaşar Güler’i bilgilendirdi. 18.30’da Hulusi Akar, bütün hava araçlarının indirilmesi emrini verdi. Akar’ın bu emrinin, Silahlı Kuvvetler Harekât Merkezi tarafından Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ne iletilmesi ise 19.05’te gerçekleşti. Yani 35 dakikalık bir gecikme yaşandı. Akar’ın talimatı üzerine Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, Genelkurmay’dan ayrılarak saat 18.36’da Kara Havacılık Komutanlığı’na giriş yaptı. Burada havada uçak olup olmadığını soran Çolak, o günkü uçuş planlarını kontrol etti, uçuk yasağı emrini tekrar etti. Şüpheli Kara Pilot Deniz Aldemir’in savcılık sorgusunda O.K’den hiç bahsedilmedi. Ancak Aldemir’in, gözaltındayken 23 Temmuz 2016 tarihinde el yazısıyla yazdığı 7 sayfalık dilekçe de iddianameye girdi. Dilekçede Cemaat üyesi olduğunu itiraf ettiği söylenen Aldemir, O.K’nin komutanların bütün ısrarlarına rağmen bahaneler üreterek uçmak istemediğini anlattı.
Önce ihraç sonra MİT
Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan bir KHK ile TSK’den atıldı. Ancak ekim ayında çıkarılan bir başka KHK ile tekrar orduya geri alınan binbaşı, alınan bilgiye göre “koruma” ve “ödüllendirme” amaçlı olarak MİT personeli oldu. Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini hazırlayan savcı Alpaslan Karabay, soruşturma süresinde binbaşının ifadesini almak istedi. Binbaşı artık MİT personeli olduğu için Yenimahalle’den izin alınması gerekiyordu. Yargı kulislerine sızan bilgilere göre savcılık, henüz resmi yazı hazırlamadan önce araya Adalet Bakanlığı’nı soktu ve MİT’in nabzı yoklandı. Ancak soruşturma tamamlanana kadar ne Adalet Bakanlığı’ndan ne de MİT’ten olumlu veya olumsuz bir yanıt gelmedi. Savcı, bunun üzerine binbaşının tanık olarak ifadesini alamadan iddianameyi mahkemeye gönderdi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR ?
Kara Pilot Binbaşı O.K’nin ifadesinin alınmaması 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili kritik soruların yanıtsız kalmasına neden oldu. Kara Havacılık iddianamesinde, binbaşının MİT’e ihbarı “öğlen saatlerinde” yaptığı anlatıldı. Yaşar Güler ise tanık olarak verdiği ifadede, MİT Müsteşar Yardımcısı’nın geliş saatini kendisine “öğlene doğru” olarak söylediğini aktardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, TSK’de “öğlen saatlerinde yaşanan bir hareketlilik”ten bahsetti. Eğer ihbarcı tanık olarak dinlenseydi, şu sorular yanıtını bulabilecekti?
-Binbaşı O.K, darbe girişiminden önceden de haberdar mıydı? Binbaşı, neden sadece MİT’e gitti, emniyet veya savcılığa gelmedi?
-MİT Müsteşarı Hakan Fidan, öğlen saatlerinde aldığı ihbarı Genelkurmay’a neden 16.15’te bildirdi?
-İhbarcı binbaşı, MİT’e sadece “Hakan Fidan’ın alınacağından” mı bahsetti, yoksa darbe girişimine ilişkin beyanlarda da bulundu mu?
-MİT, ihbarı Genelkurmay’a iletme dışında olayı çözmek ve önlem almak için ne tür adımlar attı?
-Binbaşı, ihbardan sonra MİT’te kalmaya devam mı etti, yoksa birliğine geri mi döndü?
-İddianamelerde Cemaat üyesi denilen binbaşı, şu an MİT’te kritik bir görevde mi çalışıyor?
-Hakan Fidan, öğlen saatlerinde aldığı bilgiyi aynı anda neden Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a bildirmedi?
Bu sorular aynı zamanda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tanık olarak ifadesi alınamadığı için de yanıtını bulamadı.”