140 bin kişi atıldı, çoğu keyfi tutuklandı, her şeylerini kaybettiler...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Eylül 26 2017
Türkiye'de yazar olmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Ama gazeteci olmak çok çok daha zor. Erdoğan’ı veya hükümeti eleştirenler risk altında. Herkes sonunda hapse girmekten korkuyor. Ama batı susmalı mı?
‘Türkiye’de yazar olmak hiç bu kadar zor olmamıştı’

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk Frankfurt Allgemeine gazetesinden Hubert Spiegel’e konuştu. 

Pamuk kitapları, son çıkan Kırmızı Saçlı Kadın romanı etrafında Türkiye’de demokrasi, basın özgürlüğü ve diğer yaşananlara değindi. Haber şu soruyla başlıyor: Türk yazarlar ve entelektüeller bugünlerde ne hakkında konuşuyor?

Röportajın Büyükada’da yapılmasının nedeni Büyükada’da gözlatına alınan ve hala içeride olan Alman aktivist Peter Steudtner ile ilgisi var mı bilinmiyor fakat başlık manidar: Türk Demokrasisi mi?

Kronos News'ta yer alan söyleşinin geniş özeti şöyle: 

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk Türkiye’de tutuklanan Alman vatandaşları, aşırı kalabalık hapishaneler ve bugün çıkan (Almanya’da yayımlanan) yeni romanı Kırmızı Saçlı Kız hakkında konuştu.

Eylül ayında Büyükada. Türk yazarlar ve entelektüellerin bugünlerde gündeminde neler var?

Çoğunlukla hapishanelerin şu anki durumu, şu veya bu cezaevindeki koşulları konuşuyoruz, 1971, 1980 askeri darbelerinden sonra yaptığımız gibi.“ Diyor Orhan Pamuk, Büyükada’dan İstanbul’a bakarken. Nobel ödüllü yazar çocukluğunu adalarda geçirirken karşı kıyılar henüz gelişmemiş ve boştu.

Buralar çok sakin ve sessizdi, nadiren gemi geçerdi. Ankara’ya giden trenin düdüğünü duyabilirdiniz.

60’li yılların başında Türkiye laik bir ülkeydi ve İstanbul’un nüfusu 2 milyondan azdı, bugün yaklaşık 17 milyon. Pamuk’un kitapları bu değişimi yansıtıyor. Şehir genişlemiş ve çevresini sarmış durumda, tıpkı Erdoğan AKP’sinin ülkenin siyasi sistemini yok etmesi gibi. Biri onlarca yıl sürdü, diğeri ise çok daha kısa süre

Bu haberler de ilginizi çekebilir