Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, köşesinde AVM'lerin ekonomik sıkıntılarına yer veren bir makale kaleme aldı. JLL (Jones Lang LaSalle) Türkiye Başkanı Avi Alkaş'ın görüşlerine yer verilen köşede, döviz kiraların TL'ye döndürülmesi kararı alındığında pek çok AVM’nin 'hazırlıksız yakalandığı' ve döviz borçlu 120 AVM'nin bankalara geçebileceği belirtildi.
Munyar'ın köşesi şöyle:
"Uluslararası gayrimenkul danışmanlık şirketi JLL (Jones Lang LaSalle) Türkiye Başkanı Avi Alkaş, dövizli kiraların TL’ye döndürülmesi kararnamesi sonrası Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Bülent Aksu’yu ziyaret etti:
- Alışveriş merkezi sahiplerinin bir bölümü bu karara açık pozisyonda yakalandı. AVM’lerin döviz borcu 15 milyar dolar dolayında.
Aksu itiraz etti:
- Bizdeki bilgilere göre 8 milyar dolar.
Alkaş, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü’yle sohbetlerinde ortaya çıkan mesajı dile getirdi:
- Aslında dövizli kiralar konusunda raconu perakende sektörünün “akil insanları” kesebilirdi.
Devletin “raconu” çok keskin etki yapabiliyor.
Alkaş, hafta içinde gazeteye uğradı, Aksu’yla görüşmedeki sözlerinin benzerini paylaştı:
AVM’lerin yatırımları sırasında döviz kredisi kullandıklarını anımsattı:
- Bir ara dövizle borçlanmak TL’ye göre daha uygundu. Neredeyse “dövizle borçlanmayanı dövüyorlar” gibi bir hava hakimdi.
AVM’ler ile perakende sektörü arasındaki mevcut durumu şöyle özetledi:
- Devletler, şirketler, kurumlar sözleşme imzalarken ideal olanı “win-win” (kazan-kazan) modelidir. Dövizli kiraların TL’ye dönüşüyle ilgili karar sonrası “lose-lose” (kaybet-kaybet) durumu ortaya çıktı.
Hulusi Belgü’yle bundan sonrası için çözüm arayışları sırasında gündeme gelen bir formüle değindi:
- Perakende sektörü ile AVM’ler arasındaki kira sözleşmelerine bankalar “üçüncü taraf” olarak eklenebilir. Banka, kira sözleşmelerine bağlı kredi açabilir. Sonra da kira tahsilatını anlaşılan dönem boyunca banka yapabilir. Bu yöntem, AVM sahipleri-işletmecileri ile perakende sektörü arasındaki kira gerilimini ortadan kaldırabilir.
Bu noktada Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’nin eleştirisini anımsadı:
- Nureddin Bey, “AVM’ler yaygınlaştıkça küçük esnaf zorlanıyor” diyor. Aslında biz AVM yönetme, işletme danışmanı olarak formüller geliştiriyor, küçük esnafı zincire katıyoruz.
Bazı AVM’lerde attıkları adımların altını çizdi:
- Çorum’da bir AVM’nin önündeki alanda geçmişte semt pazarı kurulurmuş. AVM sahibine, “Semt pazarı yine burada kurulsun” dedik. İstanbul’daki bazı AVM’lerin içine işportacıyı, pazarcıyı yerleştirdik.
Kiraların TL’ye döndürülmesi kararından olumsuz etkilenen bir sektöre Reysaş Lojistik’ten örnek verdi:
- Reysaş’ın sözleşmelerinin çoğu dövizle. Türkiye’deki yabancı sermayeli şirketlere lojistik hizmeti veriyor, ülkemize döviz kazandırıyor. O sözleşmelerin TL’ye dönmesini zorlamak ne kadar doğru olur?
Alkaş, 25 yıldır AVM’lere danışmanlık yapsa da, işi gereği perakende sektörüyle iç içe yaşıyor, kol kola yürüyor...
Ortaya koyduğu tabloya bakmak, mesajlarına kulak vermek gerekiyor.
- Dövizli kiralar konusu AVM’leri dövmek gibi bir olaya dönüşüyor. Bu gidişle döviz borcu olan 120 dolayında AVM bankalara geçebilir."