12 Eylül askeri darbesinin 35. yıl dönümünde bir araya gelen sivil toplum örgütü, parti ve kuruluşlar darbeyi ve darbe zihniyetini protesto etti. 78'liler Girişimi öncülüğünde Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen temsilciler, 12 Eylül zihniyetinin farklı şekillerde devam ettiğine, hala istenen düzeyde bir yargılama ve demokrasi seviyesinin yakalanamadığına vurgu. yaptı.
Emek Partisi, İstanbul Tabip Odası, KESK gibi çok sayıda kuruluşun desteklediği eylemde bir araya gelen göstericiler Galatasaray Meydanı'nda toplandı. 'Ya kanlı bir savaş ve darbe, ya barış ve demokrasi ' yazılı döviz açan grup, 12 Eylül darbesini protesto eden pankartlar taşıdı. '12 Eylül AKP ile sürüyor, Netekim 12 Eylül sürüyor, Gerçeğin ve adaletin peşindeyiz' yazılı pankartlar taşıyan göstericiler 'Devrim şehitleri ölümsüzdür', 'Darbeciler halka hesap verecek', '12 Eylül AKP ile sürüyor' şeklinde slogan attı.
Polisin de güvenlik önlemi aldığı gösteride basın açıklamasını 78'liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan yaptı. Bircan'ın okuduğu basın bildirisinde Kenan Evren'siz ilk 12 Eylül'ün yıl dönümünde, darbenin hala devam ettiğini, aynı zamanda mücadelelerinin de sürdüğünü belirtti. Darbe anayasasının değiştirilemez maddelerinin tekçi, dar ve üniter devlet tanımıyla bu zihniyetin sürdüğünü belirten Bircan, "12 Eylül, Milli Güvenlik Kurulu ile sürüyor, icraatlarından dolayı sorumsuz ve yargıya hesap vermeme durumunda olan Cumhurbaşkanı'na tanınan aşırı yetkilerle sürüyor. Şimdiki zamanlarda rejim çok daha gerilere, geri noktalara savruluyor." dedi.
12 Eylül rejiminin cumhurbaşkanlığına tanıdığı yetkilerin aşınmış durumda olduğunu söyleyen Bircan, şöyle devam etti: "Fiilen başkanlık sistemi uygulanıyor. Üstelik herhangi bir fren, denge mekanizmasından uzak, keyfiyet ürünü bir anlayışla uygulanan bir başkanlık rejimiyle karşı karşıyayız...Asker engel dediler, ancak darbe yapmayı tasarladıkları iddia ettikleri Ergenekoncu askerler yargılandıkları halde yargılama sonuçları demokratikleşme getirmedi. Cemaat engel dediler, cemaatin devreden çıkartılması da demokratikleşme getirmedi. Aksine 12 Eylül rejimi yargılamalar ve tasfiyeler eşliğinde temel kurumları ile el değiştirirken 12 Eylül'ün temeldeki tekçi, faşizan zihniyeti bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı"
78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can da darbe döneminin başkan olma eğilimiyle sürdüğünü ve bunun sonuçlarının Güneydoğu'da bazı yerlerde görüldüğünü anlattı. Siyasi parti üyeleri ve hatta bakanların bile bu bölgelere giremediğini söyleyen Can, "Kötü bir ortam var ve 12 Eylül'ün yasaları da yetmiyor. Bunun yanında direniş de var. Görüyorsunuz Türkiye'nin her tarafından direnmeye çalışıyoruz... Ne yapıp yapıp 12 Eylül'ü bu ülkenin toplumsal ve siyasi hayatından sileceğiz. " dedi.
12 Eylül Davası'na ilişkin de değerlendirmeler yapan Can, davanın biçimsel olduğunu, kapsamının genişletilmediğini belirterek şöyle devam etti: "2 darbeciyi yargıladılar sadece ve onları yargılarken de 80 öncesi olaylarla ilgisini kurmadılar. Sadece darbe yaptılar diye bunları yargıladılar. Darbeyi yapanlar da uluslararası hukuk ve devlet hukukunun güvencesi altına girmişlerdi. Darbeyi yapanlar da bunu mahkemede rahatlıkla söylediler. 'Bizim anayasamızla, bizim çıkardığımız yasalarla bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Bizim zihniyet dünyamızla yönetiyorsunuz ve bizi yargılıyorsunuz' dediler. Bunu biz de anlatmaya çalıştık. Bu mesele sadece 2 darbecinin yargılanması değil, bir sistemin, bir dönemin yargılanması, bir dönemle hesaplaşma meselesidir"
İnsan Hakları Derneği ve Cumartesi anneleri de 12 Eylül darbesini protesto etti. Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek darbeyi protesto eden grupta CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer aldı. Yapılan açıklamada devleti yönetenlerin 12 Eylül'ün mirasını sahiplendikçe darbe döneminin yaşayacağı belirtildi.
CİHAN