Hürriyet’in Ankara Kulise başlığı ile yayınladığı habere göre, Rusya’nın Suriye’de terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’ye açık destek vermesi Ankara’yı rahatsız ediyor. Yine de ilişkilerin düzelme ihtimalini önemseyen Ankara, bu konuda duyduğu rahatsızlığı kapalı kapılar ardında iletmeyi tercih etti. Türkiye’den Rusya’ya domates ihracatı konusunda da Kremlin ayak diretiyor.Türkiye ‘Ruslar kimlikle gelsin, pasaport ücreti dahi ödemesinler’ aşamasındayken Rusya’ya vize uygulamasından geri adım atmıyor ve üç günlük seyahat için bile 850 TL vize ücreti alıyor.
Türk diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin bütün iyi niyetli adımlarına karşın Rusya’nın olumsuz tavır sürdürmesini Rus bürokrasisinin yavaşlığına bağlıyor. Karlov’dan boşalan koltuğa henüz bir atama yapılmaması da bu yavaşlığa bağlanıyor.
‘Sayın Putin’in bir bildiği vardır’
Ancak ‘Neden böyle’ sorusuna, Ruslar “Sayın Putin’in bir bildiği vardır. Zamanlama önemli” karşılığını veriyorlar.
Geçenlerde Kremlin’e yakın bir düşünce kuruluşunun temsilcisine ‘Kim Ankara Büyükelçisi olacak’ sorusu sonulmuş. Yanıtı, ‘Bir isim üzerinde çalışılıyor ama söyleyemem” olmuş.
Putin’in bildiği ne?
Bu soruya kesin bir yanıt veremeyiz.
Ancak deneyimlerimiz, böylesine kritik bir zamanda Kremlin’in Ankara’daki o koltuğu boş bırakmasının önemli mesajlar içerdiğini gösteriyor.
Elçisiz koltuklar
Türk diplomasisinde ‘boş koltuk’ sorunu sadece Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde yok. Hollanda ile yaşanan krizin ardından Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin Ankara’ya gelmemesi istenmişti. O da dönmemişti. Aynı şekilde, Türkiye ile Bulgaristan arasında yaşanan seçim krizinde Bulgaristan Ankara Büyükelçisi’ni geri çekmişti. Unutmadan; Avrupa kıtasında da Türkiye’nin iki Büyükelçilik koltuğu şu anda boş. Hollanda krizi sonrasında Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi’nin zaten Ankara’da olduğu ortaya çıkmıştı. Avusturya ile yaşanan ‘küstah afiş’ krizinden sonra da Viyana Büyükelçimiz Ankara’ya dönmüştü.