CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun enerji başdanışmanı Ahmet Akın, Türkiye'nin dış politikadaki her yanlışının vatandaşın ödediği enerji faturalarına yansıdığını söyledi. Enerjide dışa bağımlılığın AK Parti iktidarları döneminde yüzde 56'dan yüzde 75'e çıktığını belirten Akın, bir yandan komşularla ilişkilerin bozulmasının, diğer yandan da dışa bağımlılığının artmasının Türkiye için çok ciddi riskleri olduğunu kaydetti. Akın, elektrik ve akaryakıt tüketiminde de devletin vatandaştan çok yüksek vergiler ve ek masraflar aldığını belirtti.
Başta enerji olmak üzere gündemdeki konuları Zaman'a değerlendiren CHP'nin enerji kurmaylarından Ahmet Akın, enerjide vergi yüküne dikkat çekti. Vatandaşın ödediği 102 liralık bir elektrik faturasının sadece 52 lirasının enerji gideri olduğunu vurgulayan Akın, “Tüketim dışındaki kayıp kaçak, TRT payı, vergiler gibi tüm giderleri, ‘genel giderler' diye topladılar, daha doğrusu bunu kararttılar. Kayıp kaçak aslında vatandaşı ilgilendirmiyor. Sorumlusu devlet veya dağıtım şirketidir. Yargının verdiği iade kararı var. Bunları karartmak için farklı uygulamalara gidiyorlar. Vatandaş, tükettiği elektriğin iki katından fazla bedel ödüyor.” dedi. Kayıp kaçağın hırsızlık olduğunu vurgulayan Akın, bu problemi devlet ve özel şirketlerin birlikte çözmesi gerektiğini kaydetti. Akın, “Devlet onlara arka çıkıyor, şirketler kazansın diye. Onların zarar etmesine izin vermiyor ama halkın fazla fatura ödemesine ses çıkarmıyor.” ifadelerini kullandı.
Ahmet Akın'ın dikkat çektiği bir diğer konu da, Türkiye'nin Ortadoğu'daki dış politikasının, dışa bağımlı olduğu enerji konusundaki politikalarını olumsuz etkilemesi. Rusya başta olmak üzere bölgedeki ülkelerle ilişkilerin bozulmasının Türkiye'yi gelecek dönemde daha büyük sıkıntılara sokabileceğini kaydeden Akın, dış politikadaki her yanlış adımın vatandaşın ödediği elektrik ve doğalgaz faturalarını biraz daha kabarttığını söyledi. Akın, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim dış politikadaki her yanlışımız, vatandaşın cebine yansıyor. Çünkü enerjide çok büyük oranda dışa bağımlıyız. Başbakan Ahmet Davutoğlu ‘sıfır sorun' diyordu. Maalesef artık ‘sıfır komşu' durumuna geldik.”
Ahmet Akın'dan satır başları
Enerjide dışa bağımlılık her geçen yıl artıyor
En büyük yanlışlarımızdan biri enerjide dışa bağımlı olmak ve bunun devamlı artması. 1990'da yüzde 50 civarında olan dışa bağımlılık, 2002'de yüzde 56'ydı, bugün ise yüzde 75 düzeyinde. AKP hükümetinin politikaları, bizi daha da fazla bağımlı hale getiriyor. Ülke olarak büyük doğal kaynaklarımız var. Güneşten yıllık 400 milyar kilovatsaat enerji üretme potansiyelimiz var. Nükleer enerji gibi çok spesifik bir konuda ihaleyi Ruslara veriyoruz. Ne yazık ki Türkiye'de, nükleer enerjinin vidasını sıkacak bir eleman bile yok. Şimdi bir bombayı yerleştiriyoruz, anahtarını Ruslara veriyoruz. Rüzgârla üretim yüzde 3,3, oysa potansiyelimiz 100 milyar kilovatsaat. Şu anda her yıl enerjiye 55 milyar dolar ödüyoruz.
Demokraside cumhurbaşkanı damadı enerji bakanı olmaz
Herkes siyaset yapabilmeli ancak bir ülkenin enerji bakanının ‘cumhurbaşkanının damadı' olması etik değildir. Ultra bir profesör bile olsa etik olarak yerine oturmuyor. Çünkü Enerji Bakanlığı, paranın en çok döndüğü ve en stratejik bakanlık. Enerjideki kâr marjlarını, yatırımları, uygulamaları düşündüğümüzde, müthiş rantsal boyutu olan işler. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde olmaması gereken bir şey. Umarız başarılı olur ama bu etiketle ne kadar başarılı olacağı şüpheli.
TRT, vatandaşın parasıyla iktidar borazanlığı yapıyor
TRT maalesef elektrik faturalarından verdiğimiz payla iktidar partisinin borazanlığını yapıyor. Utanmadan, haddi olmadan TRT bu memleketin kurucusuna hakaret edecek seviyesizlik yapıyor. Diğer yandan aldığı parayı dış yapımlar adı altında yandaşlara dağıtıyor. Yandaşlık olayını bitirdiğimiz zaman halkımız kazanır. Seçim zamanında bile muhalefete verilen söz süresi o kadar az ki. Kendimizi anlatmamıza fırsat yok. Tamam TRT AKP'nin yayını olsun ama faturalardan pay almasın.
KDV'si yüzde 18 olsa, benzinin litresi 2 liraya satılır
Dünyada akaryakıt fiyatları 110 dolarlardan 30 dolara indi. Bizde ise akaryakıt fiyatları devamlı artıyor. Hükümet, halkı kandırma amacıyla fiyatları bir geri iki ileri çekiyor. Sağlıklı bir politika olsa, fiyatların dünyada düşmesiyle bizde de otomatik düşmesi gerekir. Benzinde yüzde 75 vergi var. Vergi oranını düşürmek zorundasın. Benzinde yüzde 18 vergi olsa, benzini 2 liraya alabiliriz. Vatandaş da kazanır, devlet de.
ZAMAN