Binlerce İsrailli, bayraklar, yargı düzenlemesi karşıtı pankartlar, trampet ve düdüklerle Hayfa’nın işlek noktalarından Kermel Caddesi’nde toplandı.
Göstericiler Kermel Caddesi’nden Netanyahu hükümeti karşıtı protestolarda sembol haline gelen Hurib kavşağına doğru yürüdü.
Tel Aviv’de toplanan Arap asıllı İsrailliler ve onlara destek veren bir grup, ülkede Araplara yönelik işlenen cinayetlerde hükümetin suçlularla mücadelede yetersiz kalmasına tepki gösterdi.
GERGİNLİK YAŞANDI
Göstericiler, temsili tabutlar taşıyarak Habima Meydanı’ndan gösterilerin merkezi haline gelen Kaplan Caddesi’ne doğru yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasında bir göstericiyle İsrail polisleri arasında gerginlik yaşandı.
İsrail’de hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesi yılbaşından bugüne ülke gündeminin merkezinde kalmaya devam ediyor.
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in, 5 Ocak’ta duyurduğu “yargı reformu” Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Başbakan Netanyahu, 27 Mart’ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclisten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.
Hükümet, muhalefetle müzakerelerin tıkanmasının ardından yargı düzenlemesi için yeniden düğmeye basmıştı.
Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkeme’nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısını ülke çapında kitlesel protestolar ve yoğun kamuoyu tartışmalarına rağmen 24 Temmuz’da Mecliste muhalefetin boykot ettiği oturumda kabul etmişti.
Şu ana kadar yargı düzenlemesi kapsamında İsrail Meclisinden, yargının yürütme üzerindeki denetimini sınırlayan iki yasa geçti.
Bunlar, mart ayında, Yüksek Mahkemenin Netanyahu'yu görevden almasını sınırlayan yasa ile temmuz ayında “akla uygunluk” adıyla bilinen yasadan oluşuyor.
“Akla Uygunluk Yasası”, hükümetin aldığı bir kararın makul görülmediği durumlarda Yüksek Mahkemeye bu kararı bozma yetkisi veriyor. Buna göre, “akla uygun olmayan” bir karar, “kamu yararını yeterince dikkate almadan orantısız bir şekilde siyasi çıkarlara odaklanan karar” olarak tanımlanıyor.
Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları, Anayasa taslağı olarak kabul edilen “Temel Kanunlara” veya insan haklarına aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisini geçersiz kılma maddesi de olmak üzere 6 maddeyi daha yargı düzenlemeleri kapsamında yürürlüğe koymak istiyor.
İsrail’de muhalefet partileri, eski milletvekilleri ve bazı sivil toplum kuruluşları, Meclisin 24 Temmuz’da geçirdiği “Akla Uygunluk Yasası”nın iptali için başvurmuştu.
Hükümet, muhalefetle müzakerelerin tıkanmasının ardından yargı düzenlemesi için yeniden düğmeye basmıştı.
Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkeme’nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısını ülke çapında kitlesel protestolar ve yoğun kamuoyu tartışmalarına rağmen 24 Temmuz’da Mecliste muhalefetin boykot ettiği oturumda kabul etmişti.
Şu ana kadar yargı düzenlemesi kapsamında İsrail Meclisinden, yargının yürütme üzerindeki denetimini sınırlayan iki yasa geçti.
Bunlar, mart ayında, Yüksek Mahkemenin Netanyahu'yu görevden almasını sınırlayan yasa ile temmuz ayında “akla uygunluk” adıyla bilinen yasadan oluşuyor.
“Akla Uygunluk Yasası”, hükümetin aldığı bir kararın makul görülmediği durumlarda Yüksek Mahkemeye bu kararı bozma yetkisi veriyor. Buna göre, “akla uygun olmayan” bir karar, “kamu yararını yeterince dikkate almadan orantısız bir şekilde siyasi çıkarlara odaklanan karar” olarak tanımlanıyor.
Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları, Anayasa taslağı olarak kabul edilen “Temel Kanunlara” veya insan haklarına aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisini geçersiz kılma maddesi de olmak üzere 6 maddeyi daha yargı düzenlemeleri kapsamında yürürlüğe koymak istiyor.
İsrail’de muhalefet partileri, eski milletvekilleri ve bazı sivil toplum kuruluşları, Meclisin 24 Temmuz’da geçirdiği “Akla Uygunluk Yasası”nın iptali için başvurmuştu.