Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasına tepki için Ankara'daki şirket binasında polislere tepki göstermesiyle gündeme gelen Nahide Türkyılmaz(59), 1 Kasım'ın insanların hayatının en önemli günü olduğunu belirtip, "Ya zalimin zulmü devam edecek ya da refaha çıkma şansımız olacak. Eğer bunların oyu bir tane daha fazlalaşsa bu zulmün fazlasıyla devam edeceğini söylüyorum." dedi.
Nahide Türkyılmaz (59), Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasına tepki için dün Ankara'daki şirket binasına geldi. Gaz sıkan ve vatandaşlara küfreden polislere tepki gösterdi. Türkyılmaz, daha önce de Samanyolu Kolejinde yapılan hukuksuz denetimler sırasında okulun önünde eğitimcilere destek olmuş. Türkyılmaz, şimdi eşi ve torunlarıyla birlikte hakkında çıkan gazete haberlerine bakıyor. Olayı ve yaşadıklarını torunlarına aktarmaya çalışıyor.
"50 LİRA ALIP DA MİTİNGLERE KATILAN KİŞİLER DEĞİLİZ"
Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevaplayan Nahide Türkyılmaz, olayı şöyle anlattı: "Eniştem hasta, komada, onun yanındaydık. Torunlarımı eve getirdim. Eniştem hasta olduğu için arkadaşlar bana haber vermiyor. Ben duyunca, arkadaşlar geldiler arabayla gittik. Arkadaşların kimisi cevşen okuyor, kimisi dua ediyor, kimisi bekliyor. Yoldan geçenler destek veriyor. O kadar destek vardı ki. Derken polisler çoğalmaya başladı. Önce Melek İpek ile görüştük. 'Allah Akın İpek gibi bir evladı size verdiği için şükretmeniz lazım.' dedim. Melek İpek, 'Bizim yüzümüzden burada sıkıntı çekmeyin, gidin' dedi. Ben de 'biz buraya 50 lira alıp da mitinglere katılan kişiler değiliz. Biz gönüllü geldik. Size değil hepimize desteğe geldik.' dedim. O esnada girmeye çalıştılar. Birde baktık ellerinde gaz şişesi, gaz sıkılıyor. Bir tanesine elinde megafon olana 'sen kimsin' dedim. 'Ben vatandaşım' dedi. 'Vatandaşsın bu polisleri niye getirdin, 100 kişi orada ölürken hiç polis yoktu. Bu polisler niye buraya geldi.' dedim. Polislere 'Bir ay aç kalırsınız, insan bir ay hammallık yapar, yine ailesini doyurur. Şerefinizle muamele edin. Annenize biri gaz sıksa razı olur musunuz?' dedim. Yemin ederim çocuklar yüzümüze bakamadı. Bayan polisler 'biz niye geldik, burada bir şey yok' diyormuş, birbirine soruyorlarmış."
"BİR VATANDAŞ OLARAK ORADA BULUNMAK İSTEDİM"
"Medyayı çok akıllı almışlar, hükumeti kurmadan havuz sistemiyle." diyen Türkyılmaz, konuya ilişkin ses kayıtlarından bazı bölümleri hatırlattı. Çevreden gelen tepkileri de aktaran Türkyılmaz, eşinin 'Nasıl olsa bir gün seni içeri alırlar' dediğini aktardı. 'Hırsız kimse; ben hırsızın adını söylemiyorum.' diyen Türkyılmaz, "Bir vatandaş olarak orada bulunmak istedim. Okul baskınında da oradaydım. Sivil toplum kuruluşları hala uyur vaziyetteler. Ona çok üzülüyorum. 1 Kasım insanların hayatının en önemli günü. Ya zalimin zulmü devam edecek, ya da refaha çıkma şansımız olacak. Eğer bunların oyu bir tane daha fazlalaşsa bu zulmün fazlasıyla devam edeceğini söylüyorum. Hayat memat meselesi. İstiklal Mücadelesi gibi geliyor bana." şeklinde konuştu. CİHAN