KADİR GÜRCAN-SAMANYOLUHABER.COM
Ann Coulter orta yaşlarda, Amerikalı, ilginç bir yazar ve gazeteci. Sağcı, muhafazakar, tavizsiz ve sivri dili ile yaralamadık insan bırakmadığı için “Ben yalnız ölürüm!” diyecek kadar da eyvallahsız! “Türkiye'den bir benzerini söyle de kıyas edelim!” diyeceğinizi biliyorum ama, Türkiye'de yazarlık ve gazetecilik, nesli tükenen meslekler arasına girdi. Şu an köşe tutanlar dost ve akraba kontenjanından Saray Meddahlığına yaslanan köhne bir zümre. Bu yüzden Coulter'a benzer bir portre oluşturmak için zihninizi zorlamanız ve bu yazının sonuna kadar sabretmeniz gerekecek.
Eski Başkan Trump'ı ilk adaylık günlerinden itibaren destekleyen Ann, göklere çıkardığı hatta hakkında kitap yazdığı narsisist Trump'a şimdi küfürler yağdırıyor. Cumhuriyetçi Parti'nin 2016 seçim zaferinden sonra yazdığı “In Trump We Trust, Trump'a Güveniyoruz!” kitabındaki övgülerinden şimdi pişman. Bayanlar kızınca küfür etmez diye genel-geçer bir kural olmadığı için Ann, ağzını bozma konusunda oldukça rahat. Trump'a öylesine kızmış ki, onun sıradan bir idiot ya da aptal değil 'abjectly(çirkef) stupid' olduğunu düşünüyor. “Bu adamın, ne kadar narsisist, tuhaf, gülünç, kaba-saba, hoyrat, derme-çatma, budala ve 'ne oldum' delisi olduğunu biliyordum. Ne var ki, birinin bu derece aptal olabileceğine ihtimal vermemiştim. Başkaları gibi Trump'ın deha olduğunu falan hiç düşünmedim de, bir insan bu kadar mı akıl fukarası olur. Hayret! ” sözleri, eski başkan hakkındaki nihai kanaatleri.
Ann Coulter, muhafazakar ve milliyetçi kanadın en aykırı yazarlarından biri. Demokrat Parti'ye hiç pirim vermiyor. Bu yüzden bir kitabına “”If Democrats Had Any Brains They Would Be Republicans, Demokratlarda Zerre Kadar Akıl Olsaydı, Cumhuriyetçi Olurlardı!” ismini vermiş. Okuyucu kitlesi, daha çok orta seviyedeki Amerikan Halkı. Yani az okuyan kesim. Coulter'in misafir olduğu kanallar aşırı sağcı ve ırkçı-beyaz öfkeyi besleyen platformlar. “Dar gelirli ve uzun bir süredir kendilerine kulak verilmeyen bir kesim, Trump'dan medet ummuş ve ona yatırım yapmıştı. O da seçim kampanyasında bu çaresiz kesime vaadlerde bulundu ama, daha sonra onlara yalan söyledi ve verdiği sözlerde durmayarak seçmen tabanına ihanet etti! Meksika sınırına duvar inşa edecekti. Sözünü tutamadı ve 2020 seçimlerini kaybetti.” diyor. Yanlış okumadınız. Ann de, Trump'ın böylesine imkansız bir projeyi gerçekleştireceğine inanmış!
Cumhuriyetçi Ann, alabildiğine pesimist, karamsar ve ümitsizlik pompalayan biri. Kitaplarını okumak gerçekten zor ve sabır işi. Okumaya karar vermeden önce kitaplarının isimlerine bir bakın ondan sonra bir daha düşünün; Godless, Demonic, How to talk to a liberal, Iadious America, Guilty...
Türkiye'de bir şeçim sezonu daha açılırken, Saray ve iktidar yeni bir karşılaşmayı kaldıracak dirençten yoksun görünüyorlar. Saray Hekimi'nin lambası sürekli yanıyor. Belli ki işi çok. Bunun için, muhalefetin yumuşak karnına yoğunlaşmak netice almanın en pratik ve masrafsız yolu. İktidarda gözü olmayan Türkiye'ye has bir muhalefet türü için bu tür ucuz manevralar her zaman sonuç verir.
Muhalefet kanadında olupta gözü Saray Penceresinde olan ve iktidarın ruh ikizi, sözümona muhalefet lideri “Gel görüşelim!” davetini havada kaptı. Ziyaret sonrasında sağa sola dağıttığı gülücüklerden istediğini almış olmalı ki elmacık kemikleri al al oluvermiş garibin! Eğer parti içindeki rakibine Emr-i Hakk vaki olmasaydı, şu an Saray muhalifi rollerine devem edecekti. Saray ile görüşünce, içinin yağları erimekle kalmadı, parti içi yerini de sağlamlaştırmış oldu. İktidara niyetleri yok, bir bakanlık kadar ucuza gidecek kadar kalitesizler. İktidar partisi içinde bu tür omurgasız iki eski parti lideri var, biliyorsunuz!
Türkiye'de ateşi yükselen siyasi gerilim, herhangi bir seçimin normal şartlarda yapılma ihtimallerini her gün biraz daha zora sokuyor. Muhalefetten arındırılmış tek parti ile seçim yapma olasılığı oldukça yüksek. Havuz medyası daha şimdiden, muhalif milletvekillerinin sınır dışı edilmesi, iktidar ile uzlaşmayan muhalefet partilerinin kapatılması ya da parti liderlerinin tehdit ve şahtaj ile yola getirilmesi projelerini meşrulaştırma derdine düştü. Bunu söyleyenler de, Saray'a uzanan saadet zinciri ile yükünü tutan ve bir ayağı çukurda medya dinazorları. Dolar'ın piyasayı altüst ettiği ve ekonomik felakete rağmen mevcut iktidarın devam etmesi gerektiğini söyleyecek kadar akılları sulanmış vaziyette. Rusya'da Putin'in yaptığı gibi, seçimlere bir ay kala muhalefete seçime girme yasağı getirilme ihtimali de gündeme gelirse şaşırmayın. Bu kifayetsiz ekran yüzleri bunun taşlarını döşüyorlar.
Demokrat parti ve başkanlarını günahı kadar sevmeyen Coulter, Biden'in geçtiğimiz aylarda ABD Askerlerini Afganistan'dan çıkarma operasyonunu takdir etmiş. Amerikan Tarihi'nin en uzun süreli askeri operasyonlarından sayılan Afganistan Tecrübesi, Demokrat bir başkan eli ile sona erdirildi. Afganistan meselesi de Trump'ın vadettiği ama beceremediği işlerden biri imiş. Bizim haşarı Ann'in bir başka kızgınlığı da ondan!
Ann Coulter'ı sadece, omurgasız ve günlük hesaplara yenik siyasi figürler ve Saray'a bağımlı yazar-çizer tiplerin durumlarına uygun tarifler getirsin diye yardıma çağırmadık. Bunu hakkıyla yapacağına eminiz! Coulter, bütün katlanılmazlığı, muhafazakar ısrarı, ağır dil ve uslubuna rağmen, yanlışından dönebilme özveri göstermesi yönüyle de ilginç. Neredeyse üç yüz sayfalık Trump ile alakalı kitabını bir kalemde çöpe atacak kadar üretken ve kendinden emin. Beş-altı yıldır eski ABD Başkanı etrafında ürettiği fikirlerin, bütün düşünce dünyasını mahkum etmesine izin vermiyor.
Türkiye'de, bir ayağı çukurda medya beslemeleri, hatalı olduklarını itiraf etmektense, Saray Hipodromu'ndan bir ülkenin enkaza dönüşmesini seyretmeyi tercih ediyorlar. Bize de Ann Coulter'ın Trump için cömertçe kullandığı tabirlerden birkaçını ödünç almaktan başka çare kalmıyor. Ben “Abjectly Saray Soytarıları” nı tercih ediyorum. Siz dilediğinizi alın!