SAMANYOLUHABER.COM
AKP içerisinde tartışmalar kamuoyu önünde yapılazken dışarıya ilk sesini çıkartan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu. Bir manifesto yayınlayan Davutoğlu'nun yeni parti kurma hazırlığında olduğu bir sır değil. Ancak bundan sonra nasıl bir tavır sergileyeceği ise merak konusu. Kamuoyuna açıklamalar ve yorumlar yapan Davutoğlu'nun yakınları çıkışların devam edeceği görüşünde. Parti içerisinde kalarak konferans ve açıklamalar ile sahaya ineceği söylenen Davutoğlu biraz da yüksek sesle konuşacağı görüşündeler.
Erdoğan ve Saray efradı şimdiye kadar Davutoğlu'nu açık bir şekilde muhatap alıp cevap vermedi. Ancak troller vasıtasıyla ciddi bir karalama kampanyası başlatıldı. AKP'nin 2. Genel Başkanını ABD projesi olmakla suçlayan troller Davutoğlu'nun politikalarını eleştiriyorlar. Erdoğan'ın bundan sonra nasıl davranacağı konusunda ise şimdilik bir ip ucu yok. Ancak Muhatap alınmasa bile Davutoğlu'nun eleştirilerine devam etmesi halinde partiden ihraç edilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
GÜL- BABACAN EKİBİ
31 Mart seçimlerinden önce parti kurma çalışmalarına başlayan ikinci ekip Gül- Babacan çizgisinde politika yapan eski AKP yöneticileri. Aslında AKP içerisinde Gül'ün çalışması Davutoğlu'ndan daha fazla heyecan uyandırıyor. İleride Erdoğan'ın Davutoğlu ile uzlaşabileceği görüşü hakimken Gül'ün AKP'den resmen kopmasına kesin gözü ile bakılıyor.
PELİKANCILAR SARAYI ETKİ ALTINA ALIYOR
Halkın oyu ile 1 Kasım'da Başbakan seçilen Davutoğlu'nun devrilmesi adını duyuran Pelinakcılar, Damat Berat Albayrak yönetininde AKP içerisinde kendine alan açıyor. Havuz Medyasında büyük bir bölümünü kontrol eden bu grup parti içerisinde , seçimlerin kaybedilmesinde de baş aktörlerinden görülüyor. Sarayı etki alıtına alarak hem Damat Albayrak'a alan açmaya çalışırken AKP'nin marjinalleşmesinin yollarını yapıyorlar. YSK'ya baskı yapıp İstanbul'un kaybedilmemesini savunan bu grup Erdoğan'ın başını ağırtacak gibi görülüyor.
DERİN DEVLETİN GİZLİ KODLARI
Bir de AKP'ye Ergenekon ve Balyoz davaları sonrası eklemlenen bir grup daha varki güçleri ve tabanları olmasa da kendilerine güç devşirmeye çalışıyorlar. AKP'nin anti-demokratik uygulamaların taşeronu durumundaki bu grup Berat Albayrak ile bir liderlik mücadelesine hazırlandığı kesin gibi. Özellikle 90'lı yıllarda Türkiye'nin güvenlik politikalarına etkin olan bu grup AKP içerisinde farklı kesimleri de temsil ediyor.
ESAS AKP'LİLER
Aslında AKP içerisinde en kalabalık bir grup var ki saraya seslerini duyuramamaktan şikayetciler. Seçim yenilgisinin sebeplerini en isabetli bir şekilde gören bu kesim Saraya etki edemiyor. Partilerinin kuruluş felsefesine dönülmesini savunan bu kesimde gün geçtikçe duygusal kopuşlar yaşamaya başladılar. Yaşanan ekonomik krizin etkisinin partiye ne kadar zarar verdiğini görenler parti yönetimin bir şey yapmaması konusunda da endişeliler
Sonuç olarak Türkiye'de yıllar içerisinde halkı peşinden sürüklemiş sağ partilerin iki büyük hastalığı var. Birincisi bir lider etrafından büyüyen bu partiler , liderin felsefesi çökünce partide çöküşe geçiyor. İkincisi de ikdidar partisi olarak hepsi çok iyi devam ediyor ama muhalefette yaşama imkanları bulamıyorlar. Yani rant ve para varsa etraflarında insanları topluyor. Ancak rant bitince gemiyi yavaş yavaş terk edilmeler başlıyor. 15-20 sene önce en büyük ANAP'lı DYP'lı olan kişiler veya aileler bugün hangi partide olduğuna bakın ne dediğimiz anlaşılır.
1989'da belediyeleri kaybeden ANAP'ın 1991'de iktidarı da kaybettiği gibi AKP'de de hızlı bir erime süreci başlayacak gibi görülüyor. Bunu önlemek sadece Erdoğan'ın elinde