[Ali Emir Pakkan yazdı ]12 Eylül harekâtı, 15 Temmuz harekâtı!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Eylül 13 2020
15 Temmuz 2016’ya gelindi. Sözde bir darbe girişimi olmuş ve bastırılmıştı! Dünya bu oyunu gördü, inanmadı.

12 Eylül harekâtı, 15 Temmuz harekâtı!
ALİ EMİR PEKKAN | Samanyoluhaber

12 Eylül 1980 sabahı Türkiye ‘darbe’ ile güne uyandı. Edirne’den Kars’a tanklar sokaklardaydı. Başbakan, bakanlar ve siyasi parti liderleri evlerinden toparlandı. Sıkıyönetim ilan edilmiş yasaklar ardı ardına gelmişti. Sıkıyönetim komutanları iş başındaydı. 

Fişlemeler yapılmıştı. Kapılar kırılarak içeri girildi. Binlerce insan bir gecede tutuklandı. 
Ordu, emir komuta zinciri içinde yönetime el koyduğunu açıkladı. Kardeş kavgasını bitireceklerdi.
Gerçekten de 12 Eylül’de askerin sokağa inmesi ile sağ sol çatışması bir anda kesildi. Süleyman Demirel yıllar sonra şöyle soracaktı. “ 11 Eylül’de akan kan bir gecede nasıl durduruldu?”
Demirel, 12 Eylül’e kadar Başbakandı. Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında anarşi ve terör olayları masaya yatırılıyordu. Hükümet, askerlerin terörü önlemek için isteklerini eksiksiz yerine getiriyordu. Sıkıyönetim ilan edilen iller vardı. TSK’ya pek çok büyük şehirde anarşiyi önleme görevi verilmişti. Ama bir türlü olayların önüne geçilemiyordu! İstanbul’da bir günde 100 bomba patlıyordu!
Demirel, o yüzden soruyordu. Askerin her istediğini verdik ama terör önlenemedi. 12 Eylül’de ne oldu da olaylar bıçak gibi kesildi?
Daha sonra anlaşıldı ki,
12 Eylül darbesinin adı “Bayrak Harekat Planı” idi.
Askerler 1979’da yönetime el koyma kararı almışlardı. Ama beklediler. 

Neden? 
2. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel; ‘Biz darbeyi bir yıl önce planlamıştık ama şartların oluşmasını bekledik.” itirafında bulunacaktı.
Şartlar olgunlaşsın diye acaba kaç insan öldü? 
Daha dehşetli bir bilgiyi vereyim. 
Nahit Menteşe, Aksiyon dergisindeki bir röportajında şöyle diyordu:
“12 Eylül öncesi sıkıyönetim görevini yapmadı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir