[Abdullah Aymaz yazdı] İnsan-ı kâmili siz anlatacaksınız

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Kasım 17 2020
Aslında insan-ı kâmili, Otuzuncu Söz’deki ENE bahsinde anlatılan EMANET meselesini hakkıyla yerine getiren en muhteşem insan yani NAKŞ-I A’ZAM ve AHSEN-İ TAKVİM’i gerçek mânada en muazzam ve mükemmel temsil eden Hz. Muhammed Aleyhisselamdır…
[Abdullah Aymaz yazdı] İnsan-ı kâmili siz anlatacaksınız

İnsan-ı kâmili siz anlatacaksınız
Abdullah Aymaz | Samanyoluhaber

Yaklaşık on sene önce Amerika’nın Teksas eyaletinden bir grup elit, İzmir’e gelmiş ve M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ilk dönem yakın ve dostları ile görüşmek istemişlerdi. Onlar, önce Hizmetin İzmir’de nasıl başladığını, nasıl Hocaefendi ile tanıştıklarını ve bu noktalara nasıl gelindiğini sormak istediklerini zannedip hatıralar anlatmaya başlamışlardı. Onların derdi başkaydı. Ellerine “Kalbin Zümrüt  Tepeleri” isimli eserin İngilizcesi geçmiş ve onun üzerinde kendi aralarında mütalaa ve müzakereler yapmışlar ve “İNSAN-I  KÂMİL” bahsine gelmişlerdi. Bu konunun izahını Hocaefendi’nin yakınlarından öğrenmek istiyorlardı…
* * *
Aslında İNSAN-I  KÂMİL’i, Otuzuncu Söz’deki ENE bahsinde anlatılan EMANET meselesini hakkıyla yerine getiren en muhteşem insan yani NAKŞ-I  A’ZAM  ve AHSEN-İ  TAKVİM’i gerçek mânada en muazzam ve mükemmel temsil eden Hz. Muhammed Aleyhisselamdır… 
Bu hususta M. Fethullah Gülen Hocaefendi şu tesbitlerde bulunuyor: 
“Yetkin insan demek olan İNSAN-I  KÂMİL; Allah’ın ef’âl (fiillerin)  esma (isimlerin), sıfat (sıfatlarının)  hatta zâtî şuunatının en PARLAK  AYNASI  demektir. ‘Mutlak zikir kemâline masraftır’ esprisi açısından, İNSAN-I  KÂMİL denince, ilk akla gelen Hakikat-ı Muhammedi’ye (S.A.S.) dir. Sonra da diğer PEYGAMBERLER, Gavs, kutup ve derecelerine göre evliya, asfiya, ebrâr ve mukarrebîn…
“Aslında İNSAN-I  KÂMİL, öyle bir mir’ât-ı mücellâdır (cilâlanmış parlak ayna da) ki, her dakika kim bilir kaç defa, şuûnat-ı zâtiye onda bî kem u keyf (kemiyetsiz ve keyfiyetsiz) tecelli eder de, işte böyle bir arzlıdan ötürü yerküre semaların önüne geçer. Zira İNSAN-I KÂMİL, âdeta bütün varlığın aklı, kalbi ve ruhu mesabesindedir; onsuz hiçbir şey doğr

Bu haberler de ilginizi çekebilir