[ Abdullah Aymaz ] Mahşer günü kabirden çıkar gibi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Mart 22 2021
'Yetiştirilmiş ve hâlâ yetiştirilmekte olan adanmış gönüller de hiçbir beklentiye girmeden inşaallah hizmete her zaman hazır olacaklardır…'
[ Abdullah Aymaz ] Mahşer günü kabirden çıkar gibi

ABDULLAH AYMAZ - SAMANYOLUHABER.COM 



Bir arkadaşımız güzel Kur’an okuyan Galveş için “Kadife  sesli hafız” derdi. Bizim gül letafetinde ipek sesli Şengül Hocamız hatıralarını anlatırken diyor ki: “Çardak Kur’an Kursunda okurken belli aralıklarla sıla-i rahim için köye izine gönderiyorlardı. Köyümüzde 80 yaşlarında bir imamız vardı. Bu zatı, babam da çok severdi. Bir gün elimden tutup beni kabristana götürdü. Ziyarette bulunup dua okuduk. Sonra bir kabrin başına geldik… Mezar boş gibi görünüyordu. ‘Burada kim yatıyor hocam!?.’  diye sordum. Ağlayarak bana dedi ki: ‘Evladım hafız efendi! Bu kabirde cenaze yok, ama dinimiz gömülü!..’  Beni de bu sözler oldukça tesir etmişti. Meğer Kur’an harfleriyle tedrisat yasaklanınca, bütün tefsir, hadis ve fıkıh kitapları gibi kaynak kitapları, insanlar evlerinde bulunduklarından dolayı götürüp kabristandaki bu mezara gömmüşler!..

“Denizli-Çardak Kur’an Kursu o zaman gayr-i resmi olduğundan, ben Kur’an öğrendikten sonra, köyümüzde de artık cenazeleri yıkayacak kimse kalmadığı için, beni köye imam yapmak istediler. Bu isteğe babam, köyün büyüklerini kıramadığı için sıcak bakmıştı. Annem ise, ‘Oğlum câhillik kötü, sen bu köyde kalma, git oku!’ diye ısrar etti ve bir saman veya koyun kamyonuna bindirip Denizli’ye gönderdi. Kamyoncu da beni Denizli’ye varınca indirip ‘Haydi evladım’ deyip bıraktı. Hiçbir adresim yoktu. İlk defa büyük bir şehre geliyordum. Caddede giderken sakallı bir ihtiyar amcaya yaklaştım selam vererek  ‘Amca ben okumaya geldim. Kur’an Kursu nerede, bana tarif eder misiniz?’  dedim. İhtiyar heyecanla elimden tutup ‘Gel evladım’

Bu haberler de ilginizi çekebilir